Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 19,0165 | 19,0508 | |
EURO | 20,5019 | 20,5388 | |
Gecen sayımızda Dernekleri: kazanç paylaşma gayesi gütmeyen veya iktisadi bir amacı olmayan ve kazanç paylaşma dışında, kanunlarda yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklar şeklinde tanımlamıştık. Derneklerin hangi gelirleri üzerinde ne tür vergi vermeleri gerektiği ayrıntılı olarak bahsedilmişti. Bu yazımızda da bir önceki yazımızın devamı niteliğinde olan derneklerin vergi muafiyetinden bahsedilecektir.
Derneklerin Vergi Mükellefiyeti:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesine göre dernek kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmazken, aynı maddenin (ç) bendi ile derneklere ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmışlardır. Aynı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında, derneklere ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin derneklerin iktisadi işletmeleri olduğu, aynı maddenin altıncı fıkrasında da derneklere ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, derneklerin tüzel kişiliği itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamaktadır. Ancak, derneklerin devamlılık arz eden ticari, sınai veya zirai nitelikte diğer bir ifadeyle bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifası gibi bir faaliyetinin bulunması halinde bu faaliyetler nedeniyle oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekecektir.
Derneklerin kendileri Kurumlar Vergisi Kanununa göre kendileri değil de, kendisine bağlı iktisadi işletmeleri, bir takım şartlarla kurumlar vergisine tabi tutulmuşlardır.
. İşletmelerin derneklere bağlı veya bunlara ait olması
. Faaliyetinin devamlı suretle yapılması
, İşletmenin zirai, sınai ve ticari nitelikte olması
, İşletmelerinin sermaye şirketi veya kooperatif olarak kurulmamış olması
Yani ticari faaliyetin temel özeliği olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal ve hizmet alım-satımı imalat veya hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir.
Bu tür işletmelerin derneklere ait iktisadi işletme olarak anılmasını başka bir şartı da bunların kooperatif veya sermaye şirketi olarak kurulmamalarıdır.
Derneklere ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisi 2/6 maddesi uyarınca aşağıdaki şartları taşımalarına rağmen iktisadi işletme vasfına değiştirmeyecektir.
-kazanç gayesi güdüp gütmemeleri
-Faaliyetlerini kanunla kendilerine verilip verilmemesine
-Tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmamasına
-kendilerine ait bağımsız muhasebelerinin bulunup bulunmamasına
-Karın kuruluş amaçları doğrultusunda harcanması veya hiç kar edilmesi
-Satılan mal ve hizmetin bedeli sadece maliyeti karşılaması
Şanlı der tarafından ve Şanlı der üyeleri tarafından bir defaya mahsus olmak üzere derneğe kazanç sağlamak üzere kermes düzenlenmesi iktisadi işletmeden söz edilmeyecektir. Aynı vergilendirme döneminde birden fazla veya birden fazla vergilendirme döneminde periyodik olarak, ticari bir organizasyon çerçevesinde çay, yemek, tiyatro kermes ve konser gibi faaliyetlerin düzenlenmesi ve bu faaliyetler dolayısıyla gelir elde edilmesi durumunda iktisadi işletme olarak mükellefiyet gerekmektir
Barolar, eczacılar odası vb odaları dernek mahiyetinde olup, vergi mükellefiyetleri söz konusu değildir. Ancak bunların lokalleri bir bedel karşılığında hizmet sundukları için iktisadi işletme olarak mükellefiyetleri gerekmektedir,
Dernekler esas kuruluş amaçları kazanç elde etme gayeleri gütmedikleri için kanun koyucu bunları vergi mükellefiyetlerine gerek görememiştir. Ancak ticari bir faaliyeti veya sürekli bir kazanç elde etmeleri durumunda yine de derneği mükellef olarak kabul etmemekte, bu kazancın elde edildiği kısmı derneğe ait iktisadi işletme olarak kabul ederek Vergi kanunlarına göre vergi mükellefi olmaları gerekmektedir.
Dernek yönetim kurullarının derneğin vergi ve diğer borçları karşısındaki sorumluluğu
Derneklerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir. Kanuni temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanunî ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır.
Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere(yani derneğe) rücu edebilirler.
Kaynakça; hesap uzmanları derneği beyanname düzenleme kılavuzu